Fikir bir PÜFTÜR! Fikrin nasıl satılacağına gelmeden önce fikrin ne olduğunu konuşmamız lazım. PÜFTÜR, bir havada, bir buluttur fikir ve havada bulut’u satmak reel bir şey satmak’tan çok daha zordur aslında. Somut bir şey yok çünkü elinizde mesela bir fikir satacaksınız hemen bir A 4 alın di mi bu A4’e fikrinizi yazdınız bu A4 fikriniz var ve bunu satmak istiyorsunuz fikir bu A4 sadece bir A4. Düşünsenize! Ve bu fikir milyon dolarlık bir fikir diyelim ki, bunu nasıl satacaksınız?
Buradaki mesele hem fikirle hem de onun nasıl satacağınız alakalı. Yani bir şeyin nasıl olduğu ve onu nasıl sunduğunuz ya da bir şeyin içeriğinin ne olduğu. Bu ikisi çok bağlantılı şeyler, bir fikri nasıl sunduğunuz kısmı çok önemli. Sunumlara bakarsanız, şirketlerdeki sunumlara bakarsanız, insanların nasıl sunum yaptığına bakarsanız şöyle bir durumla karşılaşabilirsiniz. Dünyanın en berbat sunum tasarım programı PowerPoint’te bir şeyler yazmışlar, bir şeyler hazırlamışlar ve onu duvara yansıtıyorlar. Duvara yansıtılan şeyi de size okuyorlar. Sunum bu! Akşam eve gidiyorlar, sunumun içine tablolar koyuyorlar. Onun içine çeşitli yazılar koyuyorlar, giriş yazıyorlar, çıkış yazıyorlar. Bir de belki birileri, bir hikaye ile başlasın harika olmaz mı? demişse, konuyla ilgisiz bir hikaye yazıyorlar, o hikayeye sunuma başlıyorlar. Tablolar, tablolar, yazılar, yazılar, şanslıysanız az tablo az yazı var kurtuluyorsunuz şanslı değilseniz uyuyakalıyorsunuz ve çok sıkıcı ve zor bir gün geçiriyorsunuz. Sunum böyle yapılıyor. Bu sunum değil, bu yaptım oldu, ben yaptım mı yaptım, sunum mu sunum… Tamam al buyur. Bir fikir satmak, bir sunum yapmak temelde şöyle bir yere dayanıyor. Bunu da John Philip Jones, the ultimate secrets of advertising isimli kitabında şöyle anlatıyor. Diyor ki: Bir şeyi satmak istiyorsan elinde bir mektup olacak, bu mektubumuz olsun… Bu mektup rasyonel bir mektup olacak. Mantıklı şeyler yazacak içinde. Aşk mektubu değil, mantıklı şeyler yazacak… Bu mektubu bir zarfa koyacağım… Duygusal bir zarfın içine koyacağım… Tamam şimdi postalayabilirim… Mesele, duygusal bir zarf yaratmak, bizde tam tersi oluyor. Rasyonel bir zarfın içine belki birkaç tane duygu koyuyoruz ya da rasyonel bir zarfın içine koyduğumuz şey de rasyonel yani ikisi de rasyonel. Oysa beyin duyguyla çalışıyor.
#creativity #ozgurdogan #speakeragency #speaker #yaratıcılık #fikir #yeni #yenifikir